21 Mayıs 2012 Pazartesi

Sevdiğim kardeşim sormuş

Ve aleyküm essellam…
Tanrının herkes için bir planı vardır öyle değil mi yada o planları kader adı altında insanın kendisi mi belirler veyahutta bu planları tanrının yardımıyla ve yol gösterişiyle mi uygular hangisi acaba?
Ben aslında bu yüzyılda değilde haçlı seferlerinin yapıldı yıllarda kudüste yaşamak isterdim hiç değilse insanlar onur,gurur,sadakat,hoşgörü bunun gibi bugün bariz bir şekilde olmayan duygularla yaşarlardı…
Hiç değilse onurlu,gururlu insanlar sadece özgürlükleri ve kendilerine yetecek yemek,yer vs için doğar,yaşar ve savaşırlardı
Peki bizim kavgamız ne?
Ne için çalışıyor,didiniyor,çabalıyor ve sürekli daha fazlasını istiyoruz kim için kendimiz için mi yoksa ailemizi bahane edip onlar için mi,onlara olan minnet borcumuz için mi yoksa bu düzenin sıradan bir çarkı haline gelip kendi benliğimizi,varlığımızı daha da güçlü kılıp yarına daha da fazlasını isteyen tek dişi kalmış canavarlar olmak için mi?
Peki bunların hangisine sığınsak acaba,herkesin sığındığı bahane farklıdır tabi ki ama benim ki hangi biriyle başlasam ki,hangi birini söylesem ki inanın şu an için başlayacağım yeri bile bilmiyorum…
Peki benim için olan planı ne?
Kaç sabah ezanı,izlediğim sayısızca film,kaç zaman kavramını yitirdiğim gün,kaç fazlasıyla rahatsız edici bir şekilde uykusuz ve sürekli aklımı meşgul eden sorularla geçen gecenin ardında ki gün doğumu!
Aklımdaki soruların cevaplarını daha kaç gün,ay,yıl merak ederek geçiricem yada bu planların tanrının istediği şekilde benim için “hayırlı” bir yolla gerçekleştiğini görerek mi yaşicam?
Haydi her şeyi geçtim ama ben bu hayatı böyle sürekli soru işaretleriyle mi yaşicam?
İnsanların bütün cevapları aldığı kesin ve tek yer ahret midir yada bu soruların cevapları sadece tanrı ila bağlantıları olan onlara hesap verebilen peygamberler midir?
Hiçbir insanoğlu aklında ki sorulara cevap bulamaz mı, hep aklında ki sorularla mı yaşar yada onlarla mı ölür??




(İLKER KANBAĞLI)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder